English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | warn of v. | bir şey hakkında uyarmak |
Phrasals | warn of v. | bir şey hakkında ikaz etmek |
Phrasals | warn of v. | bir şey hakkında önceden bilgilendirmek |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | warn of (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) bir şey hakkında önceden bilgilendirmek |
Phrasals | warn of (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) bir şey hakkında uyarmak |
Phrasals | warn of (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) bir şey hakkında ikaz etmek |
Phrasals | warn someone of something v. | birini bir şey hakkında uyarmak |
Phrasals | warn someone of something v. | birini bir şey hakkında ikaz etmek |
Phrasals | warn someone of something v. | birini bir şey hakkında önceden bilgilendirmek |